Nereden Çıktı Bu “Zorunlu Bireysel Emeklilik”?

Demirel ve müsteşarı Özal, Kemal Derviş’in 1979’da Dünya Bankası’ndan getirdiği raporu, “24 Ocak 1980 Ekonomik Kararları” diyerek yürürlüğe koydular.

24 Ocak 1980 Kararları, Türkiye ekonomisi için bir kırılma noktasıydı. Çünkü Türkiye, “Planlı Karma Ekonomi”den çıkıyor, ABD modeli “Neoliberal” ekonomiye geçiyordu. Artık,Türkiye’de meydan küresel patronlarındı…!

Neoliberal ekonomi; devletin tamamen üretimden, ekonomidenel çektirildiği, kamu mülkiyetinin olmadığı, uluslararası ABD-AB sermayesinin söz sahibi olduğu bir ekonomik modeldir.

O tarihten bugünekadar iktidar olan tüm Partiler neoliberalekonomiyi uyguladılar; tarıma destek veren, üretim yapan kamu kuruluşlarını ya kapattılar ya da özelleştirme adı altında yok pahasına sattılar.

Fakat neoliberal ekonomiyi uygulamak bunlarla bitmiyordu. Ekonomide her alanda özel sektöre özgü düzenlemeler yapılmalıydı.

-Eğitim, sağlık hizmetleri tamamen özel sektöre bırakılmalıydı, yani paralı olmalıydı. Bu iki alanda özel sektör genişlemeye devam ediyor.

-Esnek ve dönemsel çalışma; “iş olunca gel, iş bitince git” sistemlerine geçilmeliydi.Nitekim yılın en fazla 6 ayında çalışma olanağı sağlayan esnek çalışma sistemi yasalaştı.

-Kıdem tazminatı ve asgari ücretuygulaması kaldırılmalıydı.Kıdem tazminatının tasfiyesi ile ilgili çalışmalar, “Kıdem Tazminatı Fonu” adı altında başlatıldı. Asgari ücret, açlık sınırının altına çekildi.

-Emeklilik sistemi de devletten alınıp özel sektöre verilmeliydi.

Neoliberal ekonomistler, ABD-AB patronları adına bu konuyu şöyle savunuyor: “Emeklilik sistemine devlet karışmasın, emekli olmak isteyen primini yatırsın emekli olsun, istemeyen emekli olmasın. Kişi hata yapıp emekli olamıyorsa bu onun bireysel özgürlüğüdür. Özgürlükler hiçbir alanda kısıtlanamaz…!”.

Sonunda, “Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi” 45 yaş altı ücretli çalışan herkesi kapsayacak şekilde 1 Ocak 2017’de yürürlüğe girdi.

Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi, emeklilik sisteminin ve sosyal güvenliğin özel sektöre terkedilmesinden başka bir şey değildir.

İlk uygulamada herkes sistemde 6 ay süre ile zorunlu kalacak ve isteyen 6 ay sonra parasını alıp sistemden çıkabilecek. Yani çalışanlar en az  6 ay zorunlu olarak prim ödeyecekler. Primleri, İşverenin seçtiği özel bir sigorta şirketinin banka hesabına yatırılacak.

Bu yumuşak başlangıçtan sonra Bireysel Emeklilik Sisteminde hedef: herkesin bireysel emeklilik sisteminde kalmasıdır. Yani emekli olmak isteyen primini özel bir sigorta şirketinin banka hesabına yatıracak; işçi, memur, çiftçi, tüm çalışanlar.

Türkiye ekonomisinde uygulanan neoliberal modelin gereği neyse yapılacaktır.Küresel sermaye; ABD-AB Patronları böyle emrediyor.

Peki, primlerimizi yatırdığımız “Özel Sigorta Şirketi” ya batarsa…!

AKP, her şeyi İslamiyet’e uydurmaya çalışıyor ama ekonomide ABD modelinden vazgeçmiyor…!

Sonuç olarak, bu uygulamalarla Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerinin başında gelen Sosyal Devlet yapısı yıkılmıştır.

 

Haberi paylaşın:

Öncekini Oku

Onlar susuyorlar, Söyleyemiyorlar

Sıradakini Oku

Aykut; Korkunun olduğu yerde demokrasi olmaz

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir