Bu günlerde mevzu. Meral Akşener. Ve ‘İyi Parti’.
Hanımefendi uğraştı, didindi. M H P de kongre toplamaya çalıştı. Olmadı, gücü yetmedi.
Partileşmeyeceğiz dedi. MHP içinde mücadeleye devam dedi. Dedi, dedi.
Mağduriyeti oluştu. Herkes, hepimiz hanım efendinin parti içindeki mücadelesine tam not verdik.
MHP ve Devlet Bahçeli AKP ye yaklaştıkça yaklaştı.
Sonunda AKP ile sonuna kadar beraberiz deyiverdi.
Baraj sorunumuz yoktur falan laflarına bakmayın, herkes görüyor MHP barajın altında. Hem de az buz değil. Ucunda falan da değil. Tam da dibin de. Nerden mi biliyorum. Son halkoylamasının sonuçları bal gibi ortada da oradan biliyorum.
Halk oylamasından bu güne ne değişti, hiçbir şey. Tam tersine MHP halktan ve tabanından tam anlamıyla koptu.
Tam da bu aşama da Meral Akşener partiyi kuruverdi.
Arkasından da patır patır kamuoyu yoklamaları gırla gidiyor. Alacağı oyu en az gösteren anket şirketi yüzde yirmiyi gösteriyor.
Yeni kurulan bir parti için yüzde yirmi fena değil. Bundan iyisi Şam’da kayısı.
Biz de yeniye olan ilgi malum.
Anketler de yüzde yirmiyi gören kimileri de canhıraş vardır bir hikmet deyip İyi Parti’de yer alabilmek için birbirini itiyor.
Tabii ki bu işin olmazsa olmaz tarafı da matbuat. Kalem erbabı sağdan soldan, ortadan Meral Akşener ve ‘İyi Parti’ güzellemelerine başlayıverdi.
TV lerde, nöbetçi yorumcular, her konuda bilgi sahibi adamlar her akşam konuyu enine boyuna masaya yatırdılar, yatırmaya devam ediyorlar.
Tam yandaşlar İyi Partiyi görmezden gelirken, yarım yandaşlar Meral Akşener’i övgülere boğup, cümlelerinin sonuna ‘ama’ koymayı ihmal etmediler.
Her daim Kılıçdaroğlundan memnuniyetsiz olan bilcümle Ulusalcılar da dört elle konuya, İyi Partiye sarılıverdiler.
Bunlar çok bilinen, öngörülebilen hareketler, yeni deyimle eylemler.
Şaşkın ördek misali bizim Ataol’da (Behramoğlu) Cumhuriyetteki köşesinden Meral Akşener’e güzellemeler yazmasın mı?
Sende mi Brütüs diyecek halimiz yok.
Koskoca adam.
Sosyalizm rahlesinden geçmek de yetmiyormuş demek ki adama.
Ataol bunları yaparken Halk Tvnin anlı şanlı, kibirli mi kibirli ‘gardırop’çuları durur mu?
Koro halinde konuya yaklaşıverdiler.
Lafı gelmişken, yaşları kemale ermiş, altmışı devirmiş bu adamları biz 12 Mart’ta da, 12 Eylül’de de hiçbir yerde görmedik, göremedik.
Mesela ‘İyi Parti’nin programını kimse tartışmayacak.
Demokrasi meselesine, Kürt meselesine, özgürlükler meselesine nasıl baktığını da kimse sorgulamayacak.
Evrensel boyutta siyasetin neresinde olduğuna da kimse bakmayacak.
Emek/Sermaye meselesinde terazisinin nerede ağır bastığı da kimseyi ilgilendirmeyecek.
E ne olacak?
Bol bol hamaset, bol bol Adriyatikten Çin seddine mevzuları.
Hayırlısı olsun.
Tavan yapmış işsizlik, açlık sınırındaki milyonlar, evine ekmek götüremiyen yüz binler, atanamayan öğretmenler, iş bulamayan gençler, kepenk kapatan esnaf.
Hepimize ‘İyi’ gelecek.
Hayırlı olsun..
