Teknolojik gelişim avcıların tekerine çomak sokmuş. Kesat geçen av mevsiminden hayli dertli olan avcılar çıkış yolu arıyor. Biz de Çatalca Merkez Avcılar ve Atıcılar Spor Derneği Başkanı Hüseyin Bükülmez ile avcılık hakkında konuştuk. İşte başkanın söyledikleri…
ESKİ AVLAR TARİH OLDU
17 Ağustosta başlayan bıldırcın ve üveyik avı nasıl geçti?
“Çatalca Merkez Avcılar ve Atıcılar Spor Derneği Başkanı Hüseyin Bükülmez 17 Ağustos 2019 tarihinde başlayan bıldırcın ve üveyik avı dediğimiz ilkyaz avlarıdır. Eskiden her şey çok güzel olurdu. Bu sene maalesef, bir iki seneden beri buralarda bizim bölgemizde bıldırcın ve üveyik avı olmuyor. Neden olmuyor? Havaalanının Çatalca’nın tam kuzeyine yapılması Terkos, Yeniköy tarafına yapılması Çatalca’daki av hayvanlarının geliş yolunu değiştiren ve Karadenizin ortasına konulan bir aletle kuzeyden gelen Rusya’dan gelen kuşların yönü daha havaalanına gelmeden sağlı sollu ikiye ayrılmakta. İkiye ayrıldığı zaman bir bölümü İstanbul’un doğusu olan Yalova, Bursa tarafına gitmekte bir bölümü de Saray, Vize, Kırklareli yönünden ege denizine ulaşmakta bu vesileyle bizim Çatalca bölgesinde alayla gelen kuşlar artık tek tük veya üş beş şeklinde geliyor. Hüsranla sonuçlandı bu seneki bıldırcın avı. Üveyik avına geldiğimizde de benim şahsi kanaatime göre üveyik avı bu cep telefonlarının çoğalması ve iletişimin çok fazlalaşması. İstanbul 16 milyon bir nüfusa sahip. Her kesin elinde aşağı yukarı birer cep telefonu var ve her yerde vericiciler var bundan dolayı üveyik’in rahatsız olduğuna inanıyorum. Ben her sabah yürüyüş yapan biriyim. Yazın bayıra çıkardık çamlıkta guk, guk yumurtada görürdüm. Aşağı yukarı Temmuzun 15-20’sine kadar her taraftan guguk sesi gelirdi sabahleyin. Artık bir iki seneden beri bir tane orada, bir tane öbür tarafta çok azaldı, yavru çıkartan hayvan sayısı da azaldı.”
GÜVENLİ LİMANA KAÇTILAR
Cep telefonlarının, radyo ve TV istasyonlarının kuşların göç yollarını değiştirildiğinden şikâyet eden Başkanı Hüseyin Bükülmez, konuyu şöyle özetledi: “Şimdi söyleyeceklerimi dinleyin ve ‘Bu kadar olur mu diyeceksiniz?’ Şöyle ki, İzzettin Mahallesi’nin arkasında TRT FM radyosunun yayını için Güney Koreliler çok büyük bir uzun verici direği diktiler. O sene biz bu frekans yayına başlamadan önce, hemen onun yanı başında Babanakkaş ve İzzettin arasında dere vardır. Hamzalı Köprüsü’nün orada durduğumuzda tüfek atmaya şaşırırdık. Hangi kuşa atalım diye tek kuşa tüfek bile atılmazdı. Alayla gelir on tane on beş tane. Çünkü ormandan hayvan gider dereyi takip ederekten yemlenir temmuz ve ağustosta üveyik kuşuna en çok lazım olan su. Su da güvende olduğu için oradan çok geçit yapardı ve kaç kişi olursa olsun avlanır ve her kes memnun olurdu, bu avdan dolayı. O sene eylül ayı geçtikten sonra verici hizmete geçti. Bizde ertesi sene tekrardan oraya gittik. Bir baktık ki sanki bıçakla yarmışsın bir tek kuş yok. İnanın geçen sene tüfek atmaya yetiştiremediğimiz o yerde kuş yok. Daha sonra ben bu verici kurulduğu için böyle bir şey olduğunu düşündüm. Vericinin yaydığı sinyal kuşu ürküttü ve bir daha kuş kalmadı. Üveyik bir iki yerde var. Her yerde baz istasyonları var. Baz istasyonlarının verdiği sinyallerden bu ürkek kuş korkuyor bu bölgelerden gidiyor. Nerde var? Edirne Süloğlu, Kırklareli Dereköy gibi insanın ve vericilerin az olduğu yerlerde oluyor.”
Avlanma sezonu devam ediyor. Avcıların sıkıntıları var mı? Avcılık yapmaktan memnunlar mı?
AVBİS KAÇAĞA ZORLUYOR
“Her işte sıkıntı olur. Sıkıntı olmayan hiçbir iş yoktur. Avcılarında sıkıntısı bu avcılık keyif işidir, spor işidir. Hiçbir avcının ben etinden faydalanıpta et ihtiyacımı karşılıcam diye ava gittiğine inanmıyorum. İstisnalar dışında. Bunun çoğu spor amaçlı. Avcılık sporun dışında ahbaplığın birleştiği yerlerdir. Sıkıntı şurada bir AVBİS diye kanun çıktı. Devlet avcının nereye gittiğini bileyim diyor. Fakat öyle bir kanun ki bize ilk söylenenle sonradan yapılan arasında çok fark var. Bize ilk söylendiğinde belediyelerle beraber işbirliği yapılaraktan av bölgeleri olacak, avlaklar olacak. Bu avlaklara giriş çıkış olacak. Girdin, girerken kendini bildireceksin. Belgeli olacaksın belgesiz oraya girmeyeceksin. Sonra adam içeriye girdiğin zaman ormanla yada avlakla ilgili insanlar olacak çıkarken oradan arabanın bagajı açılacak kaç tane vurdun diye kontrol edilecek diye böyle başlandı. Sonradan yollar dendi. Burası Arnavutköy avlağı bu yolun öbür tarafı Çatalca avlağı, burası Durusu avlağı, Silivri avlağı diyerek yoları ayırdılar. Avı izin aldığın avlakta vuruyorsun kuş karşı avlağa düşüyor. Köpek almaya gidiyor. Sen izni Çatalcaya almışsın ama kuş Silivri avlağına düştüğü için ceza yiyorsun. Bize baştan söylenenle sonradan yapılan arasında fark var. Çulluk, tavşan ve keklik avı açıldı. Keklik buralarda olmadığı için daha ziyade avcılar merak ediyor Beypazarı, Çankırı, Çorum gibi Türkiye’nin çeşitli yerlerine gidiyorlar. Buralara gittiklerinde bazı sorunlarla karşılaşıyorlar. Beypazarı en uygun yer ve avın bol olduğu yerlerden biri. Her kes bekliyor gece 23.00 olsunda açılsın diye. 23.05 geçe limit doluyor. Adam bütün sene beklemiş, kendini ona göre hazırlanmış. Bu sefer izin almadan gidiyor kaçak avlanıyor. Bu gibi sıkıntılar var.”
GEMİLER BAŞA BELA
Avcılarımız için birinci sıkıntı Avbis ikinci sıkıntı ise yeni Havaalanı olduğunu söyleyen Hüseyin Bükülmez, olayı şöyle özetliyor: “Havaalanı kuşların güzergâhında olduğu için deniz boyuna gemi koydular. Bu gemi ile kuşların uçaklara çarpmasını engellemek için. Filemongalar, leylekler, martılar bu tür hayvanlar için konulan gemi bizim av hayvanlarımızı etkiliyor. Teknoloji her zaman için bir adım önde. Teknolojisiz olmaz. Mesela nanoteknoloji cep telefonunu elimize aldığımızda her yerle konuşabiliyoruz. Teknolojiye lafımız yok. Fakat bu teknolojinin bize getirdiği zararlar var. Eskiden tarlalarda batözler vardı, dövenle dövülürdü her taraf buğday olurdu hayvanlara yiyecek olurdu. Şimdi biçerdöverle dövüyor. Buğday yiyip kendine gelecek yavru, ertesi sabah çiftçi başlıyor sürmeye. Sürülen toprağın altında kalıyor buğdaylar. Yiyecek bir şey bulamıyor hayvanlar. Teknoloji dediğimiz lazım olan üretimde traktör, biçerdöver doğru, teknik ama ürün almak için kullanılan ilaçlarda av hayvanlarına zarar verdi.” Röportaj Zafer KARA