Covid-19 salgını sonrası sağlığımızı yitirmemek için kurallara sıkı sıkıya sadık olduk; oluyoruz… Özetle sağlıkçılar baş tacımız oldu. Türlü zorluklara göğüs gererek yıllardır sağlık alanında hünerli elleriyle şifa dağıtan doktorlarımız bizleri hayata sıkı sıkıya bağlanmamıza yardımcı oluyor. Dolayısıyla Çatalca’da özel muayenehane açan İç Hastalıkları (Dâhiliye) Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Timur Orhanoğlu ile bir söyleşi yaptık.
Biz sorduk; Doç. Dr. Timur Orhanoğlu yanıtladı:
İstanbul’da para kazanabileceğiniz çok yer varken, neden Çatalca’yı seçtiniz?
“Çatalcalıydım aslında. Bu muayeneyi açmadan önce aslında ailem ile Çatalca’ya taşınmıştım. İstanbul’da özel bir hastanede çalışırken gidip geliyordum Çatalca’ya. Salgın sürecinden sonra çok ağır bir covid-19 geçirdim. Yoğun bakım süreçlerim oldu. Sonra yaşam döngümü daraltmak isteyince, ‘evim burada iş yerim neden Çatalca’da olmasın’ diyerek bir yola çıktık ve Çatalca’nın da ihtiyacı olduğunu gördük. Sadece devlet hastanesi değil, taşıma yolu ile özel hastanelere gidip gelen bir halk var. Sağlık hizmetlerine ulaşmakta güçlük çekilen bir durum gözlemledik. Kendi muayenemizi açıp insanlara yardım etmeye karar verdik. İç hastalıkları uzmanı olarak hizmet sunuyorum. Bu iç hastalıklarında endokrin hastalıkları, tansiyon hastalıkları, şeker hastalıkları, kalp hastalıkları, akciğer hastalıkları gibi problemleri olan kişilerin bizim yetebildiğimiz kadar olan kısmını buralarda tedavi ediyoruz. Bizi aşan hastalıklar veya daha büyük bir takım rahatsızlıklarda da İstanbul’da daha önce yaşamış olduğumuz tecrübelerden dolayı hastalarımızı doğru kişilere ulaştırmaya çalıştıracağız bu süreçte. Gerçekten hani arada köprü olabilmek daha önemli. Çünkü hastaların İstanbul’da doğru hekime ulaştırmak görevi de burada biraz bu süreçte yaşayacağız. Çünkü ben iç hastalıklar uzmanıyım ‘sen bir git göğüs hastalıklarına görsün’, ‘sen bir git genel cerrahiye, ‘sen bir git kardiyolojiye görün’ deyip hastayı kaderiyle baş başa bırakma felsefesi yok bende. Evet, beni aşan bir kardiyoloji problemi var. Kalp ameliyatımı olman mı gerekiyor, bu noktada hastaya ‘şuraya gitmeni veya bu noktada şu kuruma gitmeni paran varsa şuraya git’ gibi alternatiflerle yönlendirme durumu da olacak gibi duruyor bu süreçte. Aynı zamanda İstanbul Atlas Üniversitesi’nde akademik kadroda da görev yapmaktayım. Haftanın iki günü derslerde bulunuyorum. Doğru köprü vazifesi görürken akademik kadro çevremiz çok önemli Çatalcaya bu konuda da hizmet edeceğimiz için mutluyuz.”
Hastalar size geldiğinde hastanelere mi yönlendireceksiniz?
“Biraz önce de söyledim kendimin yettiği dönemde burada olacak zaten. Yoksa ben hastayı yönlendirmem. Ben sağlık turizmi ve ya yönlendirme değilim. Hekimlik noktasında beni aşan bir durum olduğunda ben o yönlendirmeyi yapacağım. Yoksa her hastayı yönlendirme telaşı içerisine girmeyeceğiz.”
Çoğu vatandaş “Özel hastane para tuzağı. 5 yıldızlı otel hizmeti veriyorlar ama tek yıldızlı sağlık hizmeti sunuyor” diyor. Sizce bu doğru mu?
“Hayır! Öyle bir para tuzağı diye bir şey değil. Özel sektör de bir hizmet satın alma söz konusudur. Siz bugün aracınızı servisine götürüyorsunuz hizmet satın alarak ücret ödüyorsunuz. Sağlık sektöründe de durum öyle. Hasta bana geldikten sonra belirlenmiş fiyatlarımız vardır. Belirlenmiş rakamlar vardır. Yani hasta o rakamlar üzerinden hizmetini satın alacaktır. ‘Para tuzağı’ diye lanse edilmesi çok yanlış. Yani size zaten baştan herşey söyleniyor. Benim muayeneme gelmişsin muayene ücreti bellidir. Muayeneyi alırsın, ücretini ödersin, hizmetini satın alırsın. Memnun kalırsan zaten devam ederiz. Memnun kalmazsan para tuzağı gibi bir adlandırma yapmak yanlış. Ama sağlık sektörü biraz daha hassas. Olayları insanlar öyle yorumlamak istiyor. Gereksiz endikasyonlar konuldu, kendi içimizden de bazen gereksiz ameliyatlarda yapıldı. Ticari kaygılar nedeniyle insanların böyle bir takım tuzak söylentileri çıkarmasının altında da bir doğruluk payı var. Ama bu her sektörde olduğu kadarıyla var. Her sektörün kötüleri varken bizim sektöründe maalesef kötüleri var. Bu az olan miktarı genele yaymamak lazım. Yoksa para tuzağı ile ilgili bir şeyimiz yok. Ben insanlara hizmet edeceğim ve bununda maddi bir karşılığı olacaktır.”
Kaç yıldır hekimlik yapıyorsunuz?
“2001 mezunuyum. Yaklaşık 19 yıldan beri hekimlik yapıyorum. 2002 yılından beri de uzman hekim olarak iç hastalıkları dalında hizmet veriyorum. 2002-2006 yılları arası 4 yıl Cerrah Paşa’da Dahiliye Ana Bilim Dalı’nda çalıştım. Daha sonra 2006-2010 yılları arasında da Medicine Hospital’da dâhiliye ve acil uzmanı olarak çalıştım. 2011’de Amasya Taşova Devlet Hastanesi’nde mecburi hizmetimi sürdürdüm. 2012’de tekrar İstanbul’a döndüm yine Medicine Hospital’da Anadolu Yakası’nda çalıştım. Daha sonra Bağcılar’a döndüm. En son 2020 yılında da yaşam döngümüzü daralttık. Çünkü covid-19 sonrası bazı şeyler bakış açımızı değiştirdi. Bununla beraber Çatalca’ya hizmet etmeye karar verdik. 1 yıldır da Çatalca’da kendi muayenemde Çatalca halkına iç hastalıkları uzmanı olarak hizmet vermekteyim. Henüz çok daha yeni ve çok küçüğüz ama bu iş zamanla büyüyüp hizmetlerimizin artacağını düşünmekteyim.”
Yaklaşık bir yıldır buradasınız. Vatandaşlar sağlığa ulaşabiliyorlar mı? Çatalca’da gözlemleriniz nelerdir?
“Bu bölgede iç hastalıkları konusunda çok ciddi bir uzman hekime ulaşma sıkıntısı olduğunu gördüm. Nereden bunu kanaat ettik bana gelen hasatlarda çok kontrolsüz düzensiz giden şeker hastaları gördüm bu süre zarfında. Bir de kontrolsüz tansiyon hastaları gördüm. Burada aile hekimleri bunları tespit ediyorlar. Bir dâhiliyeye gitmesi gerektiği söyleniyor ancak hastalarımız bu dâhiliyeye gitme ulaşma konusunda randevu alamadıkları covid-19’dan dolayı da ulaşamadıklarından ortada kalıyorlar. Bu durumda da bizler değerli olacağız diye düşünüyoruz. Gelen hastalarımızın birçoğu birileri aracılığı ile geliyor. Dolayısıyla daha bilinirliğimiz az. Bilinirliğimiz arttıkça bu orta da kalan kontrolsüz şekerleri, kontrolsüz tansiyonları, kontrolsüz hastalıkları tedavi edeceğimizi düşüyoruz. Çatalca’da yaşlı nüfus fazla olduğu için gelemeyen, yürüyemeyen ev de bakım hastalarına da hizmet veriyoruz.”
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
“Son olarak bu muayeneyi açarken ‘bugün olmadı deyip’ yarın gideceğimi düşünmüyorum. Önce onu söyleyeyim. Evim Çatalca’da, iş yerim Çatalca’da olacak. İnşallah bu muayene ile başlayıp daha sonra Tıp Merkezi ilerleyen süreçlerde hastaneye kadar gider. Ama bunu tek başıma yapamam hastalarımızla beraber olacak. O yüzden ‘hani bugün olmadı yarın kapatacağım’ diye düşünmüyorum. Uzun vadeli bir yol çıktığımı söylemek isterim.”