17 Mayıs 2017 akşamı HalkTV’de O.Lale Özan Arslan’ın konuğu olan CHP’nin ekonomi politikalarından sorumlu genel başkan yardımcısı Aykut Erdoğdu’yu dinledik.
Aykut Erdoğdu, CHP’nin ekonomik kalkınma politikalarının yeniden ele alındığını, çalışmalara başladıklarını söyledi. Sosyal demokrat politikalarında kararlı olduklarını anlattı. Devamında endüstri 4.0 yahut diğer adı ile robotlarla üretim demek olan 4. Sanayi devriminden söz etti. Yani hedeflerine Batı’nın henüz başladığı 4. Sanayi devrimini koymuşlar…!
Erdoğdu, 2015 seçimlerinde “Büyük Kalkınma Hamlesi” dedikleri Lojistik Projesi’nden daha açıkçası “Depoculuk / Taşımacılık” projesinden hiç söz etmedi. Kimseye inandıramadıkları bu projeyi rafa kaldırdıkları anlaşılıyor.
CHP, gerçekten kalkınma programlarını hazırlayacaksa öncelikle Gümrük Birliği Anlaşması’na karşı çıkmalıdır. Çünkü Gümrük Birliği Anlaşması, Türkiye’nin dış ticaret anlaşmalarında bağımsızlığını yok etmiş, sanayisini çökertmiştir. Bugün, Türkiye, Avrupa Birliği’nin 3. Ülkelerle yaptığı dış ticaret sözleşmelerine uymak zorundadır ve hiçbir itiraz hakkı yoktur. Raflarda ithal tahta çekiç, keser sapları görüyorsanız nedeni Gümrük Birliği üyesi olmamızdır.
Sosyal demokrat Murat Karayalçın’ın imzaladığıGümrük Birliği Anlaşmasıve AKP’nin düşük kur(2003-2014) politikası nedeniyle bugün A’dan Z’ye her şeyi yurt dışından satın alıp tüketiyoruz. Bu yapı ayrıca işsizliğe ve yoksulluğa yol açmıştır.İşsiz sayımız 7 milyona dayanmış, yardıma muhtaç insan sayımız 30 milyonu aşmıştır. Gümrük Birliği’nden çıkmadan, Kemal Derviş’in neoliberal ekonomi politikalarından vazgeçmeden tarımda ve sanayide yol almamız, halkımıza refah sağlamamız mümkün değildir.
Ancak, tek hedefi Türkiye’yi parçalamak olan Avrupa Birliği’ne göbekten bağlı CHP içindeki sosyal demokratların Gümrük Birliğine karşı çıkmalarını kimse beklemesin. Çünkü sosyal demokratların kıblesi Brüksel’dir.
Mercimeği, samanı, tahta çekiç saplarını bile yurtdışından alırken Aykut Erdoğdu’nun CHP adına 4. Sanayi teknolojisinden söz etmesi akıllara zarar bir durumdur.
Hem AB merkezli sosyal demokrasi ideolojisine bağlı kalacaksın hem de Emperyalizmin emrindeki Sosyalist Enternasyonale üyeliğini sürdüreceksin: böyle bir CHP, halkımız için gerçekçi politikalar üretemez, halkımıza umut ve heyecan veren bir parti olamaz.
CHP yönetimindeki sosyal demokratlara çağrımız şudur: “CHP’nin kuruluşundaki ‘Halkçılık’ilkelerine dönün, 6 Ok’a sahip çıkın…”.
Türkiye’nin başka çıkış yolu yoktur.