Ak Parti Grup Başkan Vekili Hüseyin Kahya Çatalca Belediyesi Eylül Ayı Meclis Toplantısı 2. Birleşim de Çatalca Belediyesi Başkanlık makamının cevaplaması için yazılı soru önergesi verdi. Soru önergesi sonrası Çatalca gündemine dair söz alan Ak Parti Grup Başkan Vekili Hüseyin Kahya Mülteci Geri Gönderme Merkezi ve kaçak yapılara değindi.
Ak Parti Grup Başkan Vekili Hüseyin Kahya yazılı soru önergesinde, “1 Nisan 2014 tarihinden sonra köy statüsünde olan birimlerimiz mahalleye dönüşmüştür. Mahalleye dönüşen bu köylerimizin tüm köy tüzel kişiliğine ait olan taşınır taşınmaz mallar belediyemize geçmiştir. Muhtarlarımızın oturacağı bir yeri dahi kalmamıştır. Belediye başkanlığı tarafından yasa gereği bu yerler muhtarlarımıza kiralanmıştır. Muhtarlarımız mahalle muhtarı oldukları için bir gelirleri kalmamıştır. Sadece devletin verdiği bir maaşları vardır. Mahallemize giden mülki amirler, memurlar veya o mahalle ile ilgili konuları görüşmeye ve bilgi almaya giden vatandaşlarımıza haklı olarak ananelerimiz gereği gerekli ikramları canı gönülden yapmaktadırlar. Ama bu ikramların nereye kadar yapacaklar. Aynı zamanda muhtarların telefon, su, elektrik, internet, ısınma, kira gibi ciddi bir giderleri var. Bu birimler ne kadar İçişleri Bakanlığı’na bağlı olsa da belediyemizin o mahallelerde önemli temsilcileridir. Muhtarlarımızla yaptığımız görüşmelerde belediyemizden bu konular için nakdi yardım beklemektedirler. Yasa gereği belediyemizin böyle bir nakdi yardım yapılamayacağı ancak 5393 sayılı belediye kanunun 9. ve 75. maddelerine bağlı kalarak belediyemiz ayni yardım yapabilir. En azından muhtarlarımızın temel ihtiyaçları olan bilgisayarların yenilenmesi, elektrik, su, telefon, ısınma, internet gibi ihtiyaçları belediyemiz tarafından karşılanabilir. 5393 sayılı belediye kanununun 75. Maddesinin d. fıkrasına uygun olarak daha önce kendine ait olan muhtarlık binaları muhtarlarımıza 25 yıllığına tahsis yapılabilir. Bu önergenin plan ve bütçe komisyonuna havale edilerek gereğinin yapılmasını arz ederim” şeklinde oldu.
“Ak Parti hükümeti köyleri mahalleye dönüştürdü”
Çatalca Belediye Başkan Yardımcısı CHP’li Ufuk Akın ise Ak Parti Grup Başkan Vekili Hüseyin Kahya’nın muhtarlarla ilgili önergesine cevap vererek, “Ak Parti Grup Başkan Vekilimiz muhtarlarımız zor durumda yardım edelim dedi. Kendileri unuttu galiba biz köylerin mahalleye dönüşmemesi için çok mücadele ettik. Köy tüzel kişiliğinde olursa muhtarlarımızın da daha iyi şartlarda olacağını ifade ettik. Ama Ak Parti hükümeti köyleri mahalleye dönüştürdü. Bu zorlukların olacağını belediye başkanımız her yerde dile getirdi ulusal basında dahi yer aldı. Ama yinede biz mahalle muhtarlarımızın elektrik, su, diğer kırtasiye, bilgisayar ve her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bundan sonrada karşılamaya devam edeceğiz” dedi.
“Yapılmaması için dileğimizi ileteceğiz”
Ak Parti Grup Başkan Vekili Hüseyin Kahya Çatalca Belediyesi Eylül Ayı Meclis Toplantısı’nda Çatalca’ya yapılması planlanan Mülteci Geri Gönderme Merkezi ile ilgili söz alarak açıklamalarda bulundu. Kahya, “Geri Gönderme Merkezi’ni Çatalca sınırları içine yapılıp yapılmaması konusudur. Evet, bu konu ile ilgili Çatalca Belediyesi’nin desteğiyle Çatalca Kent Konseyi’nin düzenlediği bir imza kampanyası yapılmıştır. Ak Parti meclis üyelerinin bu imza kampanyasına imza atmadıkları ve bu merkeze destek verdikleri basında yer almaktadır. İmza atmamamız nedenlerinden bir tanesi bu kampanya vatandaşlarımıza yanlış olarak lanse edilmiştir. Geri gönderme merkezi yerine Çatalca’ya Suriyeli vatandaşları getirecekler onlar için mülteci kampı yapılacaktır. Gibi beyanlarla vatandaşlarımızı kandırmışlardır. Suriyeliler gelecek Çatalca’nın huzurunu kaçıracaklar hırsızlık vatandaşlara saldırı gibi algılarla bu imzaları toplamışlardır. İşin aslı ülkemize kaçak yollardan giriş yapan ve yakalanan dünyanın her ülkesinden sadece Suriye’den, Iraktan değil kaçak vatandaşlar yakalandığında bu merkezde misafir edilecek, işlemler tamamlandığında ülkelerine geri gönderilecektir. Bu kaçak vatandaşlar sadece getirilip götürüldükleri arabaların camlarında Çatalca’yı göreceklerdir. Yani burası yarı açık cezaevi olacaktır. Böyle bile olsa elbet Çatalca’ya kötü imaj çizecek bir merkezi bizlerde istemeyiz. Valimiz Vasip Şahin’nin Çatalcamıza yaptığı ziyarette bu konu tekrar gündeme gelmiştir. Kaymakam hanımla yaptığımız görüşmede bu merkezin Çatalca’ya yapılmamasını dile getirdik. Önümüzdeki hafta vali beyden randevu alıp görüşeceğiz. Yapılmaması için dileğimizi ileteceğiz” dedi.
“Kaçak konteynırlar, prefabrik ve teneke evler Çatalca için tehlikelidir”
Kaçak konteynırlar, prefabrik ve teneke evlere dikkat çeken Ak Parti Grup Başkan Vekili Hüseyin Kahya, “Geri gönderme merkezinden daha önemli bir konu Çatalcamızı tehdit etmektedir. 39 mahallemizde de korkunç bir şekilde kaçak konteynırlar, prefabrik evler ve teneke evler hızla artmaktadır. Bu konuya etkin bir şekilde belediyemiz çalışma yapmalıdır. Bu yapılar mutlak tarım alanlarında hızla çoğalmakta bu tarım alanlarımızı tahrip etmektedir. Bu yapılar sadece tarım alanlarını tahrip etmekle kalmıyor. Doğayı kirletiyor, görüntü kirliliği yapıyor. Buralarda insanlar yaşadığı için evsel atıkları fosseptik çukurlarına buradan da evdeki temizlik malzemelerinden çıkan kimyasallar yeraltı sularımızı kirletiyor. Bu binalar kayıtsız olduğu için buralarda kimler yaşıyor bilinmiyor. İyi niyetli insanlarımızı tenzih ederek değişik insanlarda buralarda yaşıyor. Bunlar Çatalca’da yaşayan vatandaşlarımız için tehlikelidir” ifadelerini kullandı.
“Köylerinde tüzel kişiliklerini muhafaza ederek bu sisteme entegre edebilirdik”
Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara Ak Parti Grup Başkan Vekili Hüseyin Kahya’nın eleştirilerine cevap verdi. Kara konuşmasında, “Her televizyon programında ve bölgemize gelen bakan, milletvekili kim olursa olsun parti ayırmaksızın AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi hepsine şunu söyledik. İstanbulumuz da 151 tane köyümüz var. Bu köylerimizi yaşatmak istiyorsak bir taraftan büyükşehir hizmet yapıyor, bir taraftan il özel idaresi hizmet yapıyor, bir taraftan bakanlığımız hizmet yapıyor, muhtarlığımız ihtiyar heyetimiz hizmet yapıyor. Gelin yapmayın etmeyin bu köylerin tüzel kişiliklerini ortadan kaldırmayın. Tüzel kişilik ortadan kalkmadan da yöntem bulunabilinirdi. Ve bunun için bizden daha çok demokrasisi gelişmiş ülkelerden de bahsettik. Fansa’da binlerce yerel yönetim var. Nüfusu 1000 – 1500 olan yerler bile yerel yönetim olmuş. Köylerinde tüzel kişiliklerini muhafaza ederek bu sisteme entegre edebilirdik. Muhtarlar seçilmiş kişiler ve şuanda nikah kıyma yetkisine kadar birçok yetkisini bizler almadık. Sizlerinde bir suçu yok. Evet bir siyasi partiye mensup olabilirsiniz ama benimde milletvekillerim, benimde genel başkan yardımcılarım, benimde genel başkanım Çatalca’nın orman konusuyla ilgili, su konusuyla ilgili hatalar yapıyorsa ben yüksek sesle yanlış yaptıklarını söylerim, karşılarına da dikilirim. Ama maalesef demokrasiyi ne kadar içselleştirdiğimiz, halkın ne kadar sesi olduğumuz, halkın sesinin yukarıda nasıl dinlendiği tartışma konusudur. Ve köylerimizin tüzel kişilikleri kaldırıldı ve muhtarlarımız şuanda sadece seçilmiş birer birey, ellerinde hiçbir yetki söz konusu değil. Ama orada yaşayan mahalle sakinlerine karşı sorumlu. Ayrıca özel idare kurumunun kapısına kilit vuruldu. Muhtarların bu hale getirilmesi tasvip ettiğimiz onayladığımız bir konu değildir. En az 1.5 yılı geride bıraktık. 3.5 yıl sonra muhtarlarımızın düştüğü duruma köy halkı mahalle haklıda düşecektir. Bunu buradan bir kez daha kamuoyuna duyuruyorum. Şuanda köylerin 5 yıl hakları geçerli olduğu için yaylakları, otlakları, kışlakları, meraları eski yasaya göre kullanılmaya devam etmektedir. Orman ve maktalardan kısıtlamalarda gelse azda olsa pay alabilmektedir. Suyu dörtte bir daha ucuz fiyata kullanabilmektedir. Herhangi bir bina yapacağı zaman vergiye tabii olmaksızın binasını yapabilmektedir. Ama 3.5 yıl sonra 4 katı su fiyatıyla, meraların, yaylakların ve otlakların ne olacağını bilemiyoruz. Ormandan ve maktadan pay almak konusunda şartları bir anda geri gidecektir. Vergilerle ve harçlarla baş başa kalacaktır. Zaten köylünün yaşamı ortada. Mensubu olduğumuz Cumhuriyet Halk Partisi bu konuda Anayasa Mahkemesi’ne de gitmiştir ve mecliste de köylerin tüzel kişiliğinin kalması için bütün mücadelesini sürdürmüştür” diye konuştu.