Çatalca Merkez Avcılar ve Atıcılar Spor Derneği Başkanı Hüseyin Bükülmez avcıların sorunları hakkında bilgi verdi. Yeni uygulanmaya başlanan AVBİS’in avcıları zorladığını ve bu konuda sorunlar yaşandığını vurgulayan Bükülmez, “Avcılarımız AVBİS’e cep telefonundan giremiyor, bazılarının da bilgisayarı yok. İzin alamıyorlar ve izin alamadıkları içinde 350 TL ceza ödüyorlar. Bu yüzden avcılarımızın canı yanıyor” dedi.
Bölgemizde Avcılık yapmak zorlaşıyor mu?
Bölgemizde avcılık yapmak gerçekten yeni çıkan kanunla çok zor hale gelmekte. İnsanlar AVBİS’ten izin almayı, bir gün sonra izin almayı, aynı günü avlak sahasını değiştirmeyi beceremiyor ve bizi telefonla arıyorlar. Biz artık telefonlara cevap vermekten, aynı şeyleri söylemekten robotlaştık. Tabi ki bu bizim vazifemiz olduğu için yapacağız. Ama bu bize verilen çok büyük eziyet gibi bir şey. Üyelerimizin haklı ve doğru olarak bize sordukları şeyleri başkan olarak bilmemiz lazım. Avcı cep telefonundan giremiyor, bilgisayarı yok. İzin alamıyor, izin alamadığı içinde 350 TL ceza ödüyor. Canı yanıyor, canı yandığı içinde bize geliyor başkan sen bize niye söylemedin, şunu bunu niye yapmadın diye bize söyleniyor.
İstanbul’un Trakya bölgesindeki avlanma bölgeleri nerelerdir?
İstanbul’un Trakya bölgesi bizim Çatalca’yı çok ilgilendiriyor. Çünkü İstanbul’un hemen dışına çıktığınızda avlak olarak iki yer var. Biri Çatalca, biri Silivri. Çatalca’yı üçe bölmüşler. Arnavutköy bölgesini daha ziyade göç hayvanlarının gelip geçtiği bölge olarak tanımlayabiliriz. Durusu bölgesi de buna keza yine göç hayvanları ördek, bıldırcın gibi hayvanların olduğu yerlerdir. Çatalca ve Silivri ise ormanı ile ovasıyla, dağlarıyla İstanbul’un en güzel yerleridir. Buralarda yerli hayvanlar bulunmaktadır. Yerli hayvanlar dediğimiz zaman tavşan, domuz, sülün, tilki, azda olsa yetiştirmeye çalıştığımız keklikler. Bu yerli hayvanlar genellikle bu bölgeleri seçmekte.
Avlaklar hakkında bilgi verir misiniz?
Trakya bölgesinde altı tane avlağımız var. Bunların bir tanesi genel avlak. Diğer beş tanesi devlet avlağı. Genel avlaklar daha ziyade her gün AVBİS’ten izin alınarak avlanacak yerler. Devlet avlakları ise bıldırcın ve üveyik mevsiminde Salı günleri, dört gün. Çulluk mevsimi de Ekim ayı onundan sonrada üç gün olaraktan belirlenmiştir. Şimdilik genel avlaklarda bıldırcın avı yapıldığı için beş gün izin vermekte. Sadece bu senelik İstanbul avcısına vermekte. Önümüzdeki sene kalka bilir. Çünkü İstanbul en fazla avcı sayısı bulunan ve en az avlağı bulunan yeri. İstanbul’da aşağı yukarı kayıtlı 35 bin avcı var. 35 bin civarındaki avcının 20 bini Trakya tarafında, 15 bini de Anadolu yakasında bulunmakta. Avlak ise Avrupa yakasında Silivri Devlet avlağı, Çatalca Devlet avlağı, Arnavutköy Devlet avlağı, Durusu Devlet avlağı ve Sarıyer Pirinçli Devlet avlağı beş tane avlak var. Halkımız bize birde şu konuda kaygılarını iletiyorlar. Arnavutköy Devlet avlağı, Çatalca Devlet avlağının hemen dibinde. Arnavutköy avlağının Çatalca’nın dibinde olması Çatalcalı avcının hem Arnavutköy’e hem Çatalca’ya gitmesi açısından kolay bir şey. İlçe sınırları baz alınarak yapılsa o ilçe senin, bu ilçe benim diyerek ayrıcalık meydana gelir. Fakat yapılan uygulama zaten hep beraber çalışarak yapılmış bir uygulamadır. Bu uygulamada Kestanelik bir kilit noktadır. Kestanelik Mahallesi üç yolun birleştiği yerdir ve Kestanelik’te sırtınızı güneşin battığı yöne doğru döndüğünüz zaman orası Çatalca avlağıdır. Güneşin doğduğu yere baktığınızda Arnavutköy avlağıdır. Sol kolunuzu kaldırdığınızda Durusu avlağıdır. Kestanelikli yolun ayrım yerine geldiği zaman ayağını buraya atsa yirmi hakkı var. Ayağını bu yana atsa yirmi hakkı var. Arkaya dönse yirmi hakkı var. Merkezi bir yerde ilçe sınırı ile ne alakası var. Biz bunu halkımıza anlatamıyoruz. Bizim toplantılar yapmamız lazım, insanları toplamamız lazım, atışlar düzenlememiz lazım, bu atışlarda avcılarımıza bu bilgileri vermemiz lazım. Atışlar topluluğu oraya getirmektir. Bizim dernek olarak herkese telefon ile tek tek kaygılarımızı anlatmaktansa toplu olarak insanlara anlatmanın çarelerini bulmalıyız.
AVBİS’te kota olayı nedir? Önümüzdeki dönemde avcıları neler bekliyor?
Kota olayı tam manasıyla bilinmediği için tam olarak biz nasıl açıklama yapamıyorsak İstanbul’daki derneklerde açıklama yapamıyor. Avcıların bilinçlenmesi lazım. İstanbul avcısı bıldırcın avında Çatalca’ya yirmi kere geldiğinde. Bir ay sonra Çulluk geldi diyelim AVBİS bu avcıya avlanma izni vermeyecek. Çünkü sen hakkını bıldırcında doldurmuşsun diyecek. Nasıl bir aracın benzinini ona göre kullanırsın ava gideceği günleri de o bölgede belirlemesi lazım. İstanbul avcısı bu bilgiyi bilmesi lazım. Bir avlağa yirmi kere giriliyor, yirmi bir kere girilmiyor. Yerli hayvanlara değinmiştik, yerli hayvanlarda kota uygulaması vardır. Ekim 10’da tavşan avlanması başlayacak. Çatalca avlağında 320 tane tavşan bulunmaktadır diyelim. İstanbul avcısı buraya hücum edecek kota kaç kişi, elli kişi girebilir tavşan avlamak için. Diyelim tavşan avcılığı kaç ay iki buçuk, üç ay. Daha ilk haftadan tavşanlar vuruldu denilecek. İkinci hafta Çatalca avlağı tavşan avına kapanmıştır denilecek. Çünkü ava gidip de AVBİS’ten izin alıp ta akşam eve döndüğünde ben tavşan vuramadım diye AVBİS’e bildirmezse, AVBİS sistemi tavşanı vurdu olarak değerlendirebilir. Vurdu olarak değerlendirdiğinde tavşan avı ikinci, üçüncü haftada kapanır ve o bölgeye tavşan avı için giremezsin ve bu gerçeği de avcıların bilmesi gerekir.
Komşu ilçelerde trap atışları düzenlenirken, Çatalca’da neden düzenlenmiyor?
Bizim en büyük dertlerimizden biri bu. Biz senelerden beri bu atışları yapıyoruz. Benim babam 1958’te diğer kulübü kurduğu zaman iki sene sonra 1960 yıllarda Türkiye’nin en büyük avcılarından Abbas Celaloğlu, Zeynep hanım gibi hayatını avcılıkla geçirmiş olan insanlar bizim Çatalca’daki trap atışlarına gelirler ve orada bu işin nasıl yapılacağını anlatırlar. Çatalca Belediye Başkanı gelir, Çatalca Kaymakamı gelir, çalgılar çalar yemekler yenir, şiirler okunur, şarkılar söylenir. Ve hep beraber toplu halde davullarla Çatalca’ya giriş yapıldığı için avcılar bayramı, avcılığın önemi belirttirilirdi. Günümüze geldiğimizde bizden istenen şu, biz fakir dernekleriz, fakir dernekler derken trap atışı alanını poligonunu yapacak güçte değiliz. Devletin imkanı daha çok. Çatalca’da kanunlar konuşuluyor biz kanunlara çok riayet eden insanlarız. Bu açıdan bizim boynumuz kıldan incedir. Fakat komşu ilçelere baktığımızda imreniyoruz, özeniyoruz. Trap atışları düzenleniyor arkadan bakıyoruz, yemek düzenleniyor bunların hepsine rahatlıkla izin veriliyor. Biz Çatalca olarak bunlardan mahrumuz. Bunları düzenleyemediğimiz içinde çok üzüntülüyüz. Tabi kanun karşısında da boynumuz kıldan ince. Çatalca güreşçi yetiştirebilir ama atıcı yetiştiremez. Bunu nasıl yapacağız bilemiyoruz, bu konuda sıkıntılıyız. Eskiden biz sorumluluk alırdık. Bize sorumluluk verirlerdi. Tamam bu atışları yapın ama sorumlu siz olun derlerdi. Biz bunu 1960 ile 2015 yılları arası yaptık. Bu sene maalesef yapamıyoruz bu işin biraz yumuşamasını istiyoruz. Biz bu konuda devlet büyüklerimizin yardımcı olmasını bekliyoruz.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Bu kanunlar değişir avcılık bir tutkudur, avcılık bir hastalıktır. Avcılık insanları birbirine bağlayan en kolay yönlerden biridir. Avcının devlete borcu olmaz. Çünkü devlete borcu olsa ruhsatını tazeleyemez. Avcı üç tane doktordan rapor alır. Eli ayağı düzgün mü, psikolojisi düzgün mü, sinirleri yerinde mi. Avcı sabıka kaydı alır eğer sabıka kaydı varsa yol kesmişse, gasp yapmışsa, devlete karşı gelmişse bu işi yapamaz. Avcı derneğine üye olur her sene dernekte 30-50 aidatını verir. Avcı her sene 170 TL vergisini devlete verir. Avcı her sene Orman dairesine 100 TL pul parasını öder, ve avcılık yapar. Şimdi soruyorum sizlere hangi parti de, hangi birimde, hangi müdüriyette bu tür temiz insanlar bulunur. Borcu olmayacak, sabıka kaydı olmayacak, kaç tane doktordan rapor alacak, devlete vergi ödeyecek, ormana vergi ödeyecek, dernek parası ödeyecek kolay gelsin avcılarımıza. Ondan sonra ben trap atışı yapacağım diyecek ama izin yok. Bu konuların çözülmesi lazım.