Çatalca’da aylardır gündemi meşgul eden kişiye özel plan tadilatı nihayet Ekim Ayı meclisinde son buldu. İmar Komisyonu’nda CHP’li Cavit Eteke ve Ak Parti’de Tuğba Uzun parti içi ve dışı baskılara boyun eğmediler. Aslında bu kadar uzun sürmemeliydi. İBB Meclisi’nde CHP gurubu parsel bazında imar değişikliğine ‘hayır’ demişlerdi. İBB Meclisi’nde ‘hayır’ dediğiniz plan değişikliğine Çatalca Belediye İmar Komisyonu’nda plan değişikliğine ‘evet’ dedirtmek için baskı yapmak neyin nesidir. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu…
İBB Meclisi’nde bulunan Süleyman Kolcuoğlu İBB Meclisi’nde ‘hayır’ dediğimize Çatalca Meclisi’nde neden ‘evet’ diyeyim diyerek karşı çıkmıştı. Bu söylem üzerine birileri mesajı alıp hiç imar komisyonuna getirmemeliydi.
Allah rahmet eylesin ünlü politikacı Osman Bölükbaşı’nın bir sözü vardı: “Memuru süslü avrat, zengini hayırsız evlat, siyasetçiyi kuru inat batırır.”
Bu inat öyle bir inat ki 2014 yılında yerel seçimlerinde Metin Sezer’in MHP’ye çalıştığını iddia ederek CHP İl Başkanlığına şikâyetçi oldular ve Metin Sezer disiplin cezası alarak CHP’den Meclis Üyesi seçilmesine rağmen CHP Meclis gurubuna giremiyordu.
Geçtiğimiz aylarda cezası biten Metin Sezer elinde İl Başkanlığı’nın yazısı olmasına rağmen CHP Meclis Gurubuna girmek istediğini belirtse de bir türlü o kuru inat sebebiyle girmesi engelleniyordu. CHP grup başkanı kağıt üzerinde ilçe başkanı gözükse de Belediye Başkanı Cem Kara’nın sözü geçtiği ve ilçe başkanın ses çıkaramadığı herkes tarafından dillendiriliyordu.
Metin Sezer’in Pazartesi günü radikal bir kararla Ak Parti’ye geçtiği basın toplantısı ile duyuruldu. Burada da Ak Parti İlçe Başkanı Selim Güçbilmez’i kutlamak lazım İlçe yöneticiliği yapmış belediye başkan yardımcılığı yapmış Metin Sezer’i kendi partisine kazandırması ile Çatalca’da Ak Parti’ye iktidar olma yolunda bir adım daha atmış oldu. Peki, Ak Parti Çatalca’da iktidar olmak için mücadele ederken CHP ne yapıyor? Pardon CHP yok. Belediye Başkanı Cem Kara var peki o ne yapıyor?
Her şeyi ben bilirim, ben yaparım diye diye en sonunda bir kendisi kalacak, birde belediyeden nemalananlar kalacak 2019 yerel seçimine kadar.
Bu yıl ilk kez HASİAD tarafından Hadımköy’de sanayi etkinliği düzenledi. 3 gün süren bu etkinlik bölge sanayicisini, yerel yönetimi, devlet kurumlarını ve vatandaşı da bir araya getirmiş oldu. Bu etkinlik aslında ileri de en önemli bir sorun haline gelecek olan meydan sorununa bir ışık tutabilir. Arnavutköy’den örnek verirsek Arnavutköy’ün bir meydanı yok. Cumhuriyet Meydanı var ama yetersiz. Birde yetmezmiş gibi meydanın ortasına kütüphane görünümlü büfe koydular. Hangi akla hizmet bu büfeyi oraya koydular. Arnavutköy’de kolay sorunların çabuk çözülemediğini bu büfeye bakarak anlayabiliriz. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Arnavutköy idarecileri ve halkı demokrasi nöbetini Arnavuköy Merkez Cami önündeki vakıf arazisinde tuttular. O vakıf yöneticilerine sabah akşam dua etmeliler. İleride Hadımköy’de meydan sıkıntısı yaşanmaması için HASİAD’ın etkinlik yaptığı alanı Hadımköy Meydanı yapmak ilerisi için büyük bir hizmet olacaktır. Bir ilçe meydanı ile anılır.
Arnavutköy’de inşaat sektörü bir hayli hızlı ama kafalara takılan ise yapılan iş merkezlerinin bazılarında yangın merdiveni olmaması. Belediye bu binaları denetliyor mu? Yoksa görmezden mi geliniyor? Yaşanacak bir yangında yangın merdiveni olmayan binalarda büyük facialardan kim sorumlu olacak?