Çatalca Çevre Koruma ve Doğa Severler Derneği Başkanı Kasım Kolcuoğlu, derneğin 1’inci kuruluş yıldönümünde, “Muratbey’deki taş ocakları Çatalca’nın geleceğine bir darbedir. Elbette taş ocaklarına da ihtiyaç var ama bunu bir düzen içinde yapmak lazım. Yoksa bu şekilde Çatalca’nın geleceğini heba ederiz” dedi.
Çatalca Çevre Koruma ve Doğa Severler Derneği 1. Kuruluş yıldönümü nedeniyle Çatalca Atatürk Spor Kompleksinde değerlendirme toplantısı düzenledi
Çatalca Çevre Koruma ve Doğa Severler Derneği Başkanı Kasım Kolcuoğlu programda bir konuşma yaparak Çatalca’nın değerlerine ve doğasına sahip çıkılması gerektiğini ifade etti. Kolcuoğlu, “Hangi siyasi görüşten olursak olalım, hangi görevde olursak olalım Çatalca bizim. Öyleyse el ele vereceğiz ve Çatalca’nın geleceğine yönelik her şey de işbirliği yapmalıyız. Çatalcamız İstanbul’un belki de tek akciğeri olarak kalan yer. Burası başka ilçelerde olduğu gibi yağmaya tutulursa hepimiz pişman oluruz ama geri dönüşü yok. Dolayısıyla el birliği yaparak işbirliği yaparak Çatalca’nın haklarını korumak hepimizin görevi. En çok göç alan ilçelerden biri olmamıza rağmen Çatalca’nın nüfusu 500 azalmış. Bunu şöyle okuyoruz Çatalcalı vatandaşlarımız Çatalca’dan yer alıp yatırım yapanlara yerlerini sattıktan sonra başka ilçelere yerleşiyor. Bu da demek oluyor ki Çatalcalı topraklarını elden çıkarmamalı. Bu yerleri sattırmamak için ise Avrupa fonlarından gelen paralarla çiftçimizi 3-4 yıl finanse edip onları organik tarıma yönlendirebiliriz. Bu sayede hem İSKİ koruma havzasındaki arazilerde zirai ilaç kullanılmamış olur, hem de vatandaş arazisini satmak zorunda kalmaz. Vatandaş gelmiş Gökçeali’de ormanın içine fabrika yapmış ama Gökçealili vatandaş ‘ben çocuğuma ev yapamazken, ahırıma bir çivi çakamazken bu vatandaş nerden gelmişte ormanın içine fabrika yapıyor’ diye haykırması gerekirken bir şey diyemiyor. Yerel yönetimde bakanlığın izni var diyor. Bu bakanlığın izni her seferinde zengine mi veriliyor. İl Genel Meclis Üyeliğimden beri Muratbey’deki taş ocakları hep aklımda. Bu taş ocakları Çatalca’nın geleceğine bir darbedir. Elbette taş ocaklarına da ihtiyaç var ama bunu bir düzen içinde yapmak lazım. Yoksa bu şekilde Çatalca’nın geleceğini heba ederiz” dedi.
“Niye bu taş ocaklarına dur demediniz?”
Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara konuşmasında Kasım Kolcuoğlu’nun taş ocaklarıyla ilgili sözlerini hatırlatarak, “Yaklaşık 20 küsur sene geçti. Taş ocakları, maden ocakları, İski tahribat diyorsunuz da Murat Bey’deki taş ocaklarını ben mi yaptırdım. Sizler benden çok daha eski siyasetçisiniz. Siyasette söz sahibisiniz niye yaptırdınız? Niye İl Özel İdareden bu taş ocaklarına dur demediniz. Bakın biz her birisine dur demeye çalışıyoruz” diye konuştu.
“İlgili firma geri adım atmak zorunda kaldı”
Başkan Cem Kara Akalan’da tepkiler karşısında ilgili firmanın ocak açmaktan vazgeçtiğini belirterek, “Akalan’da bir firma ocak açmaya çalıştı. Vatandaşlarımızın, sivil toplum kuruluşlarıyla, muhtarlarıyla, belediye yönetimiyle, siyasi parti temsilcileriyle Çatalca Cumhuriyet Meydanı’nda gösterdiği direnci hep beraber gördük. Üç beş günlük zaman içinde binlerce imzayı topladık ve Akalan’da duyarlılık gösteren vatandaşlarımızla tepkimizi koyduk. Bunun sonuncunda ne oldu? İlgili firma geri adım atmak zorunda kaldı ama her zaman bunu başarabilmek tabii ki söz konusu değil” dedi.
“Köylerimizin her birisine bir rol biçebiliriz”
Kara Çatalca’nın doğal güzelliklerine vurgu yaparak, “Biz Çatalca’da yaşayanlar olarak pek çoğumuz Çatalca’nın önceliklerinin farkında değiliz. İnanın İstanbul’un yanı başında böyle bir doğayı ormanıyla, deniziyle, su havzasıyla, piknik alanlarıyla, plajıyla böyle bir yerleri bulmak çok zor.Anakent belediye başkanımıza anlattım. Buradan bir kez daha sesleniyorum İstanbul’un 151 tane köyü var. 55 tanesi Şile’de 37 tanesi Çatalca’da. Bu köylerimizin her birisine bir rol biçebiliriz. Bir kısmında orman endüstrisü ile ilgili ürünleri, bir kısmında çiçekçiliği, bir kısmında arıcılığı, seracılığı, kışlık sebze yetiştiriciliğini geliştirebiliriz” şeklinde konuştu.
“Çatalcamızın vizyonunu iyi bir şekilde çizemiyoruz”
Ak Parti İlçe Başkanı Selim Güçbilmez ise, eski konulara takılıp kalındığını ve bu yüzden iyi bir vizyon çizilmediğini belirterek, “Kasım bey’in sözlerine katılmamak mümkün değil. Ben şahsım ve partim adına kendisine teşekkür ediyorum. Çünkü Çatalca’da mikrofonları eline alanlar hep yakınmalarda bulunuyorlar. Çatalca ile ilgili neler yapabiliriz. Herkesin burada fikrini sunması daha faydalı olur Çatalcamız için, ama maalesef mikrofonlara gelenler Çatalca ile ilgili değil de daha önceki konulara takılıyor. Çatalcamızın vizyonunu iyi bir şekilde çizemiyoruz. Çatalcamız 39 mahalleden oluşuyor, mahallelerimize gidip dolaştığımız zaman Çatalcamızın mahalleleri birbiri ile aynı duyguları paylaşmadığını dönem dönem yaşıyoruz. Çünkü beklentiler farklı. Mikrofonlardan hep diyoruz ya Çatalcalıyız, Çatalca’yı çok seviyoruz, Çatalca’da yaşamaktan mutluyuz diye. Evet Çatalca bizim ortak paydamız o yüzden Çatalca’da yerel yönetim bizde olmamasına rağmen, iktidar partisi ve Büyükşehir Belediyesi olarak ortak noktada neler yapabiliriz diye istişareler yapıyoruz. Belediye başkanımızla dönem dönem bir araya gelerek Çatalcamız ile ilgili neler yapmamız gerektiğini değerlendiriyoruz” şeklinde konuştu.
“Taş ocaklarıyla da olmuyor, taş ocaksızda olmuyor”
Çatalca Belediye Eski Başkanı Fırat Aykut bir hatıratı anımsatarak, “Boşta kalınca insan hep düşünüyor. Bize yedek subay okulunda boş bırakmayalım sizleri kötü düşünürsünüz derlerdi. Boş kaldık hep düşünüyoruz. Belediye başkanımızın ne kadar büyük siyasi, idari baskı altında olduğunu çok iyi hissediyorum. 1991 yılını hatırlarsanız SHP ve DYP hükümet oldu Başbakan Rahmetli Demirel, Dışişleri Bakanı da Hikmet Çetin hep çekiç güce karşı oy kullandı. İktidar ortağı oldu teskere geldi. Dışişleri bakanlığından meclise peki kim gönderdi Hikmet Çetin Dışişleri Bakanı. Peki Hikmet Çetin Anavatan Partisi döneminde hep karşı çıktı çekiç güç’e. Çekiç güç 6 ay daha uzatılması için meclise geldi hiç unutmuyorum Hikmet Çetin kürsüye çıktı dedi ki “Bu çekiç güçle de olmuyor çekiç güçsüz de olmuyor.” Onun gibi taş ocaklarıyla da olmuyor, taş ocaksızda olmuyor. Nasıl bunu çözeceğiz bütün maharet burada. Çatalca iki deniz arasında 40 kilometrelik kısa kara parçasında uluslararası kuruluşlarında göz diktiği İstanbul’un en büyük kara parçası” diye konuştu.
“Kanserojen atıklar hepimizi zehirliyor”
Çatalca Belediyesi ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Süleyman Kolcuoğlu taş ocakları bittiğinde bina atıkları ile doldurulduğunu belirterek, “Taş Ocakları, döküm alanları, piknik alanları ile ilgili komisyonlarda çalışmalar yapıyoruz. Taş ocakları gerçekten Çatalca için çok önemli. Şuanda kazılıp taş ediliyor ama hiç kimse sonucunu değerlendirmiyor. Bu ocaklar bittiği andan itibaren dolgular yapılmaya başlanacak. İstanbul’un çeşitli yerlerinden kentsel dönüşümle ilgili yıkılan binaların atıklarının tamamı bu taş ocaklarının içine doldurulacak. Komisyonumuzda kararlar alırken komisyon başkanımız bize “her şeye hayır diyorsunuz” diyor. Biz her şeye hayır demeyiz. Biz sizlere ısrarla söylüyoruz ki bu atıkları yıkıldığı haliyle, söküldüğü haliyle getirip şehirlerimizin yanı başındaki ocaklara, çukurlara doldurursanız içindeki kanserojen atıklarıyla, içindeki zehirli atıklarıyla doldurursanız yağmur suları ile kullandığımız sulara karışıyor ve bizi, hepimizi zehirliyor” dedi.
“İnceğiz piknik alanı İSPARK’a kiralandı”
Piknik alanlarına da değinen Meclis Üyesi Süleyman Kolcuoğlu, “Piknik alanları da bizim komisyonumuzdan geçiyor. Son İnceğiz piknik alanı karara bağlandı ve İSPARK’a devredildi. İSPARK işletecek. Zaten daha önce piknik alanları meclisten geçtiğinde bir not vardı, üçüncü şahıslara devredilemez diye. Bütün piknik alanları İBB tarafından Orman Bakanlığından 29 yıllığına kiralandı. Ama şimdi 5 yıllık kiralamayla İnceğiz piknik alanı İSPARK’a kiralandı” diye konuştu.
“Onların bir eseri olarak görmekteyim”
Çatalca Kent Konseyi Başkanı Ahmet Rasim Yücel ise konuşmasında, “Çatalca deyince doğamız, yeşilimiz, denizimiz, tarihi eserlerimiz diyorsak bugüne kadar görev yapmış Çatalca’yı yönetmiş belediye başkanlarımızın, belediye meclis üyelerimizin ve sivil toplum kuruluşu başkanlarımızın eseridir. Bunları onların bir eseri olarak görmekteyim hizmeti geçen herkese buradan sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
Konuşmaların ardından Türk Sanat Müziği’nin sevilen sanatçısı Yaşar Özel sahne aldı. Yaşar Özel söylediği eserlerle programa katılanlara hoş dakikalar yaşattı.