Basın Bayramı veya Gazeteciler ve Basın Bayramı, tarihi konusunda üzerinde anlaşmazlık bulunsa da Türkiye’de Türk basınında sansürün kaldırılmasının yıl dönümü olarak her yıl 24 Temmuz tarihinde çeşitli etkinliklerle kutlanan önemli bir gün.
CHP Çatalca İlçe Başkanlığı da 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı dolayısıyla basın emekçilerini ilçe binasında ağırladı. İlçe Başkanı Mehmet Çoban, 37. Olağan Kurultay nedeniyle katılamadığı toplantı da ev sahipliğini CHP Çatalca Halkla İlişkiler ve Yerel Basından Sorumlu Başkan Yardımcısı Şengül Önal yaptı. İlçe yöneticileri, İlçe Saymanı Eftal Korkmaz, Başkan Yardımcıları, Talat Tan, Serpil Akbulut, Kadın Kolları Başkanı Aysun Akın, Gençlik Kolları Başkanı Enes Akyiğit eşlik etti.
CHP Çatalca Halkla İlişkiler ve Yerel Basından Sorumlu Başkan Yardımcısı Şengül, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
“CHP Çatalca ilçe örgütü olarak, basın ve medya üzerindeki bu baskıların son bulacağına sadece basın değil her alanda daha özgür ve saygın bir Türkiye’ye kavuşacağımıza olan inancımızı yitirmiyor ve bunun içinde mücadelemizi sürdürüyoruz. Tabi ki bu mücadele asla sizsiz olmaz. Siz değerli basın emekçilerinin de bizlere kattığı güç ve destekle olacak arkadaşlar. Bu nedenle güzel Çatalca’mızın haber alma özgürlüğüne sunduğunuz katkı ve emek için her birinize ilçe başkanım, ilçe yöneticilerim, meclis üyelerim ve tüm örgütümüz adına ayrı ayrı teşekkür ediyor, gazeteciler ve basın bayramınızı içtenlikle kutluyoruz. Bu önemli günde sizlerin nezdinde Türk halkının haber alma özgürlüğü için ömrünü bu mesleğe adamış bu meslek uğruna canından olmuş Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu ve adını sayamadığımız daha pek çok aydın gazetecimizi saygı ve özlemle yad ediyor. Yine sizlerin nezdinde korkmadan, yılmadan tüm baskı ve zulümlere rağmen mesleki onuruna yakışır şekilde gazetecilik yapmaya devam eden tüm basın emekçilerinin bayramını kutluyoruz.”
CHP Çatalca Kadın Kolları Başkanı Aysun Akın basın mensuplarının bayramını kutlayarak kadınlara artan şiddete dikkat çekerek özel gün hakkında şöyle konuştu:
“Son zamanlarda giderek daha da artan kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet olaylarının artık günlük haber düzeyinde yaşanır hale gelmesinden duyduğumuz rahatsızlığı dile getirmek istiyoruz. Biliyorsunuz İstanbul Sözleşmesinin iptal edilmesi gibi bir durum tartışılıyor bugünlerde. Peki, İstanbul Sözleşmesi nedir? Arkadaşlar İstanbul Sözleşmesi, “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesidir. Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddet konularında temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen bir uluslararası insan hakları sözleşmesidir. Bu nedenle bizler kadınlar olarak, iktidardan 2012 yılında bizzat kendileri tarafından imzalanmış ve 1 Ağustos 2014 tarihinde yani bundan 6 yıl önce yürürlüğe girmiş bir sözleşmenin artık tartışılmasını değil uygulanmaya geçmesini istiyoruz. Çünkü uygulanırsa İstanbul Sözleşmesi Yaşatır diyoruz. İstanbul sözleşmesine göre eğitimin her seviyesinde kadın erkek eşitliği toplumsal cinsiyet rolleri ve şiddet içermeyen karşılıklı saygı temelli programlar müfredata eklenmelidir. Ayrıca kültür, örf, adet, gelenek, din odaklı sözde ‘namus’ gibi kavramlar kadına yönelik herhangi bir şiddet eylemi için mazeret değildir. İstanbul sözleşmesini imzalamak demek; şiddet mağduru kadınların güçlenmesini ve ekonomik bağımsızlığını kazanmasını hedeflemek demektir. İstanbul sözleşmesini imzalamak demek; şiddet eğilimini gerçekleşeceğini öngören herhangi bir kimsenin durumunu bununla ilgili kuruluşlara bildirmesini teşvik etmek demektir. İstanbul sözleşmesi kadınlar için yaşama hakkı demektir.”