İstanbul İli Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliği Başkanı Sezai Ural birliğin çıkarmış olduğu İstanbul Manda Dergisinde yayınlanan köşe yazısı…
Manda Kaymağına Sahip Çıkalım
Eskiden büyüklerimiz mandanın kaymağı, koyunun yoğurdu, keçinin peyniri ineğin tereyağı makbuldür derlerdi. Ülkemizdeki ürünlerin damak tadı bakımından zenginliği Türk mutfağının dünyaca tanınmasına olumlu katkı sağlayacaktır. Türkiye’de iklim çeşitliliği, doğallığı, mevsimsel ürünlerinin yetişmesi, güney, kuzey, doğu, batıda ikamet eden üreticilerin yetiştirdikleri ürünler dünya pazarlarında yerini almaktadır.
Bizler manda yetiştiricisi olarak yüzyıllar boyunca kuşaktan kuşağa geçecek üretimimizi sürdürmekteyiz. Yakın bir tarihe kadar sayıları 1.000.000’a yakın olan manda sayısı 2010 yılında 85.000 adede düşmüştür. Sebep yanlış tarım politikası, liberal ekonomiye geçişte rekabet şartlarına karşı dirençsiz kalması, sanayiye teşvik modelinde zarar eden işletmelerin köyden kente göçüşün olması ve akademi dünyasının gerekli araştırmayı yapmayıp yumurta, yağlı süt, kırmızı et, kaymak gibi protein ve enerji kaynaklarının insan sağlığına zararlı gibi beyanat ve uygulamalar köylü ve yetiştirici kısmını derinden yaralamıştır. Aradan geçen zaman zarfında ekonomik şartlar, et, süt gibi ürünlerin aşırı pahalı olması sağlık vakaların (kanser) artması ve gıda temini için dışa bağımlı olması sorumluları bir kez daha düşünmeye itmiştir.
Bu bağlamda hükümet tarım alanlarının toprak bütünlüğünün korunması tarımsal ve hayvansal projeler üreterek orta ve uzun vadede uygulanacak kararlar almıştır. Tabii ki kısa vadede 75 milyon insanın gıdasını tedarik etmek için ithalat yapacak fakat bu yapılması gereken işlerin orta ve uzun vadede yapılan işleri baltalamamalıdır. Zamanla iç üretimin doğru politikalarla yapılması gıda açığının kapanmasına vesile olacaktır.
Bizler Manda Birliği olarak orta vadede ıslah projesine dahil olduk. 2000 manda 54 işletme birinci 5 yıllık dönemimizi geride bıraktık. Projenin uygulanması Proje Teknik elemanlarının sahadaki çalışmaları, beşeri ilişkileri, yurtiçi ve yurtdışı teknik gezilerle üreticilerin kendilerini sorgulamaları, inovasyon çalışmaları için istekte bulunmaları birliği daha çok proje yapmaya itmiştir. Projenin sonuçlarına baktığımızda üreticilerin bilgi birikiminin görsellikle beraber arttığını üretim kapasitesinin nasıl arttırabiliriz düşüncesi hakim olmaya başladı.
Bizler üretici olarak İstanbul’un tarım bölgelerinde bulunmaktayız. Üretilen süt İstanbul halkına pazarlanmaktadır. Fakat süt pazarlama konusunda haksız rekabetle karşı karşıya kaldık. İtalya’nın mozarella peyniri manda sütünden, fidorella peyniri ise inek sütünden yapılır. Manda soy kütüğü İtalyan bakanlar kurulu kararıyla 23 Haziran 1980 yılında yayınlandı.10 Mayıs 1993 tarihli (G.U.n 219 17/9/1993) kararı ile Campania ve Lazio bölgelerinde yetiştirilen hayvanlar ‘’ Mozzarelladi BufalaCampana D.O.P ile AB tarafından tanınmıştır. Ne yazık ki Türkiye’de Krema ve Kaymak tebliğinde Manda kaymağı korunamamaktadır. Kaymak tebliğine baktığımızda manda sütünden yapılan kaymak ile inek sütü ve kremasından yapılan kaymakta manda kaymağı adı altında satılmaktadır. Bu durumun tebliğle korunması haksız rekabet şartlarını oluşturmuştur. Usule uygun olduğunda piyasa rahatlıkla satış yapabiliyor. Önerimiz Manda Kaymağı manda sütünden yapılır şeklinde tebliğde gerekli düzenlemeler yapılarak tüketici ve üreticinin korunması sağlanmış olur. İnek kaymağı inek sütü ve kremasından yapılır. Tüketici manda kaymağını bilerek alır.