Bizim meramımız ‘siyasi Döneklik’ tabii ki.
Şöyle Ulusaldan yerele dünya dönüyor diye, ne kadar da dönüyor millet.
İyiye, doğruya, güzele dönmek farklı bir şey.
Küçücük çıkarlar için, menfaat için ne dönüyorsun be canım kardeşim.
Başımız döndü.
Dün başka partidesin bu gün başka partide.
Dün başkasının yanındasın bu gün başkasının yanında. Hep o küçücük çıkarların için,hep o küçücük menfaatlerin için.
Ama hep gücün yanında, hep iktidarın yanında.
Bir meclis üyesi olabilmek yaptığın işlere bak. Bir ilçe yöneticisi olabilmek için ortalığı yıkıyorsun. Dün kucağında oturduğun insanlara yaylım ateşe başlıyorsun.
Bu gün kucağında oturduğun yer, sana göre güvenli, istikrarlı. Ama zaman öylesine hızlı ki.
Ya bir belediye başkan adayı olabilmek için, fikrini, düşünceni, kendini, savunduğun ne varsa anında satıyorsun.
Şu dönenlere bakın, kendilerince ne de zekidirler.
Pervasız, küstah, saldırgan. Demagojide usta, provokasyonda yaratıcı.
Çünkü çıkarları önde olunca, ahlakları geride kalır.
O zaman dön baba dönelim.
Çook eskiden, bize, bizlere ‘Moskovaya, Moskovaya’ diye bağıranlar şimdi bizim partide, CHP de ilçe yöneticisi, meclis üyesi falan filan.
Fikirleri değişse, düşünceleri değişse amenna, tamam.
Sırf küçük çıkarları için orda. Kafa aynı kafa. Irkçılığın dibine vurmuş.
Beyin mi? Beyin firarda. Ağzını açtı mı kırk türlü dedikodu, gıybet, rezilliğin daniskası.
Sosyal demokrasi nedir diye sor, cevap veremez.
Ama Belediyeye fatura kesmeye geldi mi, kıvrak mı kıvrak. Yüzsüz, yılışık, ciğercinin kedisi neyse tam da o.
“alavere dalavere kim ala da kim vere rep rep,
köşeleri möşeleri dön baba dönelim rep rep”
Rahmetli Cem Karaca’nın bu şarkısı tam da onlara göre değil mi?
Dün AKP’nin peşinde koşarken, ayakları kıçına vuran dönek, bu gün belediyede bilmem neden sorumlu, bilmem ne yardımcısı.
Dün AKP’den Belediye Başkan Adayı olabilmek için, birilerinin bir yerlerini öpen, bu gün bizim partide bir yerlerde Belediye başkanı.
Siyaset yürek işidir, inanç işidir.
Yüreklilik ister, kararlılık ister. Dürüstlük ister.
O kaçak inşaattan avanta, bu’ ruhsat’tan lavanta.
Sonra ona tu kaka. Buna tu kaka. Bu ‘dönekler’ kısa vadede başarılı olabilirler. Çıktıkları kapıdan girdikleri kapıda ona buna ‘havlar’lar.
Kızı belediye de, oğlu belediye de, dükkan belediyeden,e üstüne ilçe yöneticisi,İl delegesi, belediye de bilmem nelerden sorumlu.
E ayda bir iki sefer de faturayı dayadın mı Belediyeye ‘bu kadar mevzuya’ köpeklik normal be canım kardeşim.
Sonra, sonrası kolay. Don Vito Corleone gibi,
boşuna mı, iki lafın birinde ‘benim ailem’ ‘benim ailem’
O zaman ‘Dön Baba Dönelim’…
Habersiz Köşe Yazarı Hasan Girgin