Çatalca’da Atatürkçü Düşünce Derneği Temsilciliği açan Avukat Kerem Girgin akabinde 16 Nisan’da halk oylamasında Cumhuriyetçi Hayır Platformunu kurarak Çatalca’da ‘Hayır’ oylarının çıkması yönünde arkadaşları ile çalıştı. İzzettin Mangalcı Restaurant’ta Çatalcalıları bir araya getirdi.
Programda bir konuşma yapan Kerem Girgin, “Biz bugün buraya Çatalca’yı konuşmaya geldik. Burada bulunma sebebimiz Çatalca’nın geçmişini geleceğini, Çatalca’nın yapısını ve tarihini konuşmak. Bundan sonra Çatalca’da nelerin daha iyi olacağını konuşmak. Evimiz ekmeğimiz mutluluğumuz üzüntümüzdür Çatalca. Her birimiz için anlamı farklıdır Çatalca’nın. Çatalca için dertleniyor, Çatalca için heyecanlanıyoruz. Bunu da çok iyi biliyorum. Arkadaşlarımızla birlikte Çatalca’nın 39 Mahallesini tek tek ziyaret ettik. Çatalca’da 183 caddeyi 1323 sokağı kapı kapı gezdik. Kahvelerde, evlerde, iş yerlerinde, tarlalarda, fabrikalarda vatandaşlarımızla buluştuk ve gördük ki Çatalcamız çok yalnız. Çatalcamız bi çare bu kentin yöneticileri onu kendi haline bırakmışlar. Değerli arkadaşlarım Çatalca huzur kenti olmaktan çıkmış. Çatalca kaosun, keşmekeşin başkentti olmuş. Yaya yollarından yayaların geçmesine müsaade edilmiyor, yollar bozuk çukur, asfaltlar patlamış, kilit taşları sökülmüş, sokaklar çöp pislik dolu, başıboş köpekler tehlike saçıyor, çocuklarımızın gideceği parklar yok denecek kadar az olanlarda çocukların eğlenmesine müsaade edilmiyor. Çatalca’da gençler kaliteli vakit geçirecek tesislere sahip değil, spor deseniz eksik gedik gidiyor yeterli alan yok. Trafik patlama noktasına gelmiş. Perşembe pazarımızın durumu içler acısı. Perşembe pazarından vatandaşta rahatsız, esnafta rahatsız… Çatalca’nın esnafı kan ağlıyor. Çatalca’nın gençleri işsiz, Çatalca’nın emeklileri umutsuz, Çatalca’nın ev kadınları mutsuz, çalışanlarımız, memurlarımız mutsuz. Kent ile köy arasında kalmış kimliği kaybolmuş bir Çatalca ile karşı karşıyayız arkadaşlar” dedi.
“Çifte standart uygulanmaktadır”
Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara’ya da ağır eleştirilerde bulunun Kerem Girgin, “Kiptaşın kapısına tıpış tıpış gittiler” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü, “İskan alamadıkları için bir seneyi aşkın şantiye elektriği ve şantiye suyu kullanmak zorunda kalan dişlerinden tırnaklarından artırdıkları paralarla bu faturaları ödemek zorunda kalan vatandaşlarımızı unutmadık. Sel felaketi sonrası yıllarca konut bekleyen mağdur olan vatandaşları unutmadık. 2B arazileri yüzünden mağdur olan vatandaşlarımızı unutmadık. İşsizlikten kırılan, yiyecek ekmek bulamayan insanlarımızı vatandaşlarımızı unutmadık. Bunları unutmayacağız, unutturmayacağız diye yola çıktık. Bunları çözeceğiz diye yola çıktık. Çatalca’da eşitlik ilkesi bozulmuştur. Çifte standart uygulanmaktadır. Köyler kaçak yapı ile doldu. Merkez kaçak yapılarla doldu. Sizlerinde bildiği gibi Kiptaş’ın kapısına tıpış tıpış gittiler. Çatalca’nın geleceğini teslim ettiler. Çatalca’nın en değerli en kıymetli para yapacak Çatalca halkına yakışacak arazileri elleriyle teslim ettiler. Çatalca karşılığın da ne aldı? Koca bir sıfır. Bunlar değilmiydi şeffaf yönetim diye bağıran. Bunlar değilmiydi biz ceketle geldik ceketle gideceğiz diyen, kapıları kaldıracağız açık olacak herkes girebilecek diyen. Çatalca’nın bereketi kaçtı, huzuru kaçtı. En başından beri verilen hiçbir söz tutulmadı. Şunu yaptım diyebilecek tek bir eser yok. Vaatlerin hepsi sabun köpüğü oldu. Ormanların durumu ortada, hayvancılığın durumu ortada, çiftçinin durumu ortada, esnafın durumu ortada, Çatalca’nın durumu ortada bu sorunlar en çok bizi üzüyor” diye konuşarak yönetime yüklendi.
“Çatalca’da işsizlik en büyük en can yakıcı sorun”
Çatalca’daki sorunların çözüm yolları için neler yapmak istediklerini de anlatan Kerem Girgin, “Bizim derdimiz insanları işsiz bırakmak değil. Bizim derdimiz insanlara iş vermek, iş sahası yaratmak, bütçelerine katkıda bulunmak işte bizim katkımız bu. Çatalcalıların tek yapması gereken kendi değerlerini görkemi ve sadakati ile yerinden kalkmak ve ayakta durmaktır. Çatalca’ya ve Çatalcalılara bu yakışır. Çatalca’nın ihtiyacı olan somut projeleri hayata geçirip vatandaşın refah seviyesini artırmak gerekmektedir. Bugüne kadar bizim böyle bir refah seviyesiyle ilgili çalışma görmüşlüğümüz yok. İşte bizim bu konuda çok net çözüm önerilerimiz mevcut. Çatalca’da işsizlik en büyük en can yakıcı sorun. Çatalca’nın işsizlikle mücadelesinde sorun var. İşsizliği aşabilmek için öncelikle kentte cazibe alanları yaratmak şart. Bu anlam da eğitim konusuna değinmek gerekiyor. Eğitim konusu bir kentte cazibe alanı yaratabilecek en basit yollardan biridir. Çatalca’yı eğitim konusunda cazibe merkezi haline getireceğiz. Bu kadar geniş topraklarda üniversite olmaması kadar büyük bir kayıp yok. Çatalca coğrafi yapısı sayesinde en az üç üniversiteye sahip olacağız. Çatalca’nın üç üniversiteye ev sahipliği yapabileceği konusunda üçlü uzlaşma yöntemini benimseyeceğiz. Bu yöntem kamu, vatandaş ve merkezi yönetimi ile uzlaşı sağlayarak Çatalca’da en az üç üniversitenin Çatalcaların da oluru ile sağlamak ve üniversitelerin kurulduğu alanlarda ve çevresinde ekonomik bir hareketlilik başlatacağız. İşte bu şekilde ilçe ekonomisine büyük katkı sağlayacağız. Tek bir üniversite bile kendi etrafında günlük canlı nüfusu 1500-2000 arasında değişiyor. Siz bunun konaklamasını yemesini içmesini esnafa olan katkısını vatandaşa olan katkısını düşünün. Bir diğer eksiğimizde turizm. Çatalca’da hepimizin bildiği gibi yaz aylarında hafta sonları günde yaklaşık 400 bin ziyaretçimiz var. Bu ziyaretçiler piknik açısından Çatalca’da bulunuyorlar. Bu Çatalca için büyük bir avantaj fakat bu avantajı bir türlü lehimize çeviremiyoruz ya da belki de çevirmek istemiyoruz. Bu piknikçi ziyaretçiler Çatalca’nın girişteki ışıklardan bulvar yolu üzerinden giriyor, birkaç kilometre yol gittikten sonra Çatalca’ya değmeden teğet geçerek Çatalca’dan uzaklaşıyor. Bizim bu piknikçi ziyaretçilerimiz için Çatalca içersinden geçmesi ile ilgili önemli bir fikrimiz var. Çatalca esnafının bu piknikçi ziyaretçilere ihtiyacı var. Esnaf eğer bulvar yolu üzerinden böyle bir geçiş olmasaydı hafta sonları biraz daha fazla para kazanacaktı. Öncelikle bu sorunu çözeceğiz değerli arkadaşlar. Çatalca esnafını rahatlatacağız. Yaz turizmini, piknik turizmini Çatalca’ya fayda sağlayacak şekilde yönlendireceğiz.
“Oteller, işletmeler ve buna bağlı oluşacak kontrollü nüfus birçok iş kolunu getirecek”
Girgin Karadeniz kıyısını değerlendireceklerini belirterek, “Kaliteli ve kontrollü bir sistemle köylerde ve merkezde piknik turizminden de aynı şekilde faydalanacağız. Bildiğiniz gibi Binkılıç Atatürk mahallemiz, Yalıköy mahallemiz, Karacaköy mahallemiz, Ormanlı mahallemiz Karadeniz’e kıyısı olan mahallelerimiz. Bu mahallelerimizde bu bölgelerdeki plajlarımıza sahillerimize ve doğal güzelliklerimiz paha biçilmez. Bu bölge de turizm alanları oluşturacağız. Bölge insanına hatta Çatalca’nın tamamına ekonomik katkı sağlayacağız. Bölgede bu anlamda kurulacak oteller, işletmeler ve buna bağlı oluşacak kontrollü nüfus birçok iş kolunu beraberinde getirecek. Yeme, içme, ulaşım, finans bu iş kollarından bazıları. Turizm sayesinde işsizlikle mücadelede önemli bir yol kat edeceğiz. Çatalca’nın ana sorunu olan işsizliği turizm sayesinde aşacağız. Bu kadar büyük ekonomik olanakların yaratılmasıyla Çatalca da bitirilecek işsizlik sorunu Çatalca’nın önünü açar, Çatalca’yı rahatlatır birçok sorunu çözer. Vatandaşımızın zenginleşmesi refaha kavuşması zaten birçok sorunun önüne geçecek. Biz inanıyoruz ki bu çalışmalarla bölgemizde örnek bir ilçe olacağız. İstanbul’a örnek olacağız. Diyeceksiniz ki var mı böyle bir ihtimal bize uzak geliyor, şimdiye kadar görmedik çünkü. Tabi ki var İstanbul’un hiçbir ilçesinde olmayan coğrafi güzelliklere sahibiz. Biz bundan faydalanamıyoruz. Şimdiye kadar bundan faydalanma niyetinde olan bir yönetimle de karşılaşmadık.
“Çatalca’nın bir sağlık turizmine ihtiyacı var”
Çiftçilik ve hayvancılık konusuna değinen Kerem Girgin, “Bir başka sorunumuz tarım ve hayvancılık. İmara açılan alanlar mera, otlak, tarla ve benzeri gayrimenkuller ya satılıyor, ya da kiraya veriliyor bu sayede çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşanlar vazgeçiyor. Bu da sektörün bitmesine sebep oluyor. Bu olumsuz etki ekonomik olarak Çatalca’nın geneline yayılıyor. Bu nedenle para kazanamayan eskisi gibi gelir elde edemeyen çiftçiler topraklarını satıyorlar ve üretimden çekiliyorlar. Tarımsal arazilerin konut, ticaret, sanayi ve benzeri alanlarda imara açılmasının önüne geçmeyi planlıyoruz. Çiftçimizin hayvancımızın önündeki bütün bürokratik engelleri kaldıracağız. Kooperatiflerin kurulmasını sağlayacağız. Ve bu sayede çiftçinin, hayvancının, üreticinin ürettikleri ürünlerin satışının garantisini elde etmiş olacağız. Çatalca’nın coğrafi konumu eşsiz nitelikte. Çatalca’nın bir sağlık turizmine ihtiyacı var. Çatalca sağlık turizm konusunda yapılacak doğru planlamayla bölgenin incisi olacaktır. Yeni istihdam alanları yaratılacak ve sağlık turizmini Çatalca için büyük bir şansa çevireceğiz. Sağlık turizmini bacasız fabrika olarak değerlendiriyoruz. Çünkü bacasız fabrika olmasının önündeki en önemli etken sağlık turizmi bir bölgede hayata geçtiğinde ulaşım, turizm, iletişim, bilişim, inşaat, finans, sigorta sektörleri beraberinde geliyor. Eğer Çatalca mahallelerinde ve bu geniş alanda sağlık turizmi hayata geçerse biz bununla birlikte yıllık yaklaşık 40-45 bin arası bir haftalık 15 günlük nüfuslara sahip olacağız. Yatırımcı yatırımını yapacak. Çatalcalı bundan fayda sağlayacak” şeklinde konuştu.
“Genç siyasetçiler olmalı”
Kerem Girgin’in konuşmasının ardından programa katılanlarda düşüncelerini ifade etti. Şiroğlu İnşaat’tın sahibi Ali Özbek söz alarak, “25 yıldır Çatalcadayım. 25 yıldır siyasette bulunanların simalarının aynı olmasından dert yanılır. Simalar ve isimler her zaman aynı denilerek serzenişte bulunulur. Ben bugüne kadar bu ilçeye hizmet gelmesi için siyaset yapan tüm ağabeylerimize teşekkür ediyorum. Ama hep söylediğimiz bir söz var neden yeni yüzler olmuyor? Neden siyasete yeni simalar katılmıyor? Bir gün biri çıkıyor. Genç, okumuş ve bugüne kadar ki yaşına kadar hep siyasetin bir şekli ile içinde olmuş. Ama böyle biri çıkınca da diyoruz ki haydaaa bu da nereden çıktı şimdi. Arkadaşlar siyaset, tam bir cesaret işi. Ama ne hikmetse bu ilçede seçilmişlere baktığımız zaman bazıları var ki kendisi aday olmadan önce CHP’ye ya da herhangi bir sol partiye bir oy vermemiş. Ailesinden de veren olmamış. Biz bunları da gördük. Kişilerin hükümranlığında, kişilerin güdümünde solculuk olmaz. Kişiler gelip geçici, ama bunu ne yazık ki ilçemizde bir türlü kabul ettirememişiz. İşte en basit örneği bugün seçilmişlerin ilçemizdeki en başının güdümündekiler ne yazık ki aramıza katılamadılar. Neden? Hükmü veren var, ondan habersiz ondan izinsiz tuvalete bile gidemezler. Bugün bu kardeşimiz tüm cesareti ile çıkmış diyor ki Çatalca siyasetinde bende varım. Ona hoş geldin aramıza kendini kabul ettirebilirsen yolun açık olsun, hayırlı olsun demekten bile aciz bir siyasi arguvan var karşımızda. Her oturduğu ortamda, her sokak ve köşe başında mevcut yönetimleri yerden yere vuran ve şunu yapacağım bunu yapacağım diyenleri burada görememek ve her bir söylemlerinin lafta kalıp mevcut yönetimler ile de kol kola girdiklerini görmek genç siyasetçilerimizin işlerinin ne kadar zor olduğunu gösteriyor” diyerek hayırlı olsun dileklerinde bulundu.