Değerli gençler, değerli genç arkadaşlarım bende aslında içinizden biriyim ben de bugün sizler gibi karnemi alacağım. Umarım ki karnelerimiz ailelerimizi mutlu eder hepimiz bu düşüncedeyiz. Kimimiz evlerine belge yağdırırken kimimiz sadece birer karneyle gideceğiz ama şunu aklımızın köşesinden hiç çıkartmayalım ki eve götürdüğümüz karneler bizim asıl notlarımız değil, bizim asıl notlarımız hayat okulundan aldığımız notlardır mesela matematik, kimya, fizik bizi çok çok yüksek mertebelere yerleştirebilir. Gerçekten de bu bakımdan iyi fakat kimseyi saygısı kalmamış birer insan olduktan sonra makamınızın hiç bir önemi olmayacak siz sanıyor musunuz ki bu ülkeye sadece doktor lazım, mühendis lazım, öğretmen lazım hayır değil arkadaşlar bu ülkeye çiftçi de lazım, çöpçüde lazım, işçi de lazım fakat işini en iyi şekilde yapan insan lazım. Eğer bizi biz yapan karne notlarımız ise bizi gerçekten biz yapmasın biz olduğumuz gibi kalalım. Bir de şöyle düşünelim bugün çok güzel şartlar altında eğitim görüp yaşayabiliyoruz ve bunun bizim en doğal hakkımız olduğunu savunuyoruz peki arkadaşlar zamanında cephe de savaşan Mehmet’lerin hakkı değil miydi okumak? Ali’lerin hakkı değil miydi okumak? Hatta on beşlilerin hakkı değil miydi okumak? Evet, arkadaşlar hakkıydı ve onlar o haklarını bize devretti ve bizde bugün onların haklarını bir imkândan daha fazlası olduğunu düşünerek yaşatmalıyız. Her şeyden önce bu cennet vatana lâyık birer evlat olmalıyız, devletimizi, milletimizi, cumhuriyetimizi ve cumhuriyetimizin egemen kıldığı bağımsızlığı daima yaşatmalıyız.
Evet, sevgili veliler aslında iş sadece çocuğunuzla bitmiyor aslında bazen öğrencilerden çok velilere karne verilmesi gereken durumlar var, ilk öncelikle sen çocuğuna ne kadar insan olmayı öğrettin? Siz sanıyorsunuz ki her imkânı olan insan okur, hayır efendim her imkânı olan insan okumaz. Nasıl insan okur biliyor musunuz? Elinde imkânı olmayan, imkânları zorlayarak imkânsızlığı gören insan okur, “çocuğumun elinde hiç kitap görmüyorum” diye yakınan veli sen çocuğunun yanında kaç kere kitap açtın? Aslında sizler bizlerin önünde en yakın örneklersiniz.
Ve sevgili öğretmenler, ben burada hayatımdan gelip geçen öğretmenlerden bahsetmek istiyorum, hepsi pırlanta gibi insanlar aslında hepsi çok değerli ve hepsinin yeri ayrı, ilk öncelikle bir çocuğun en büyük şansı iyi bir öğretmene rastlamasıdır ve ben bu bakımdan çok şanslı bir öğrenciydim çünkü benim öğretmenlerim daima bana geleceğe doğru bir ışık oldular onlara sonsuz teşekkürlerimi sunarım. “Öğretmenler yeni nesil sizin eserinizdir” demiş Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk ve öğretmenlerim bende sizin eserinizim umarım benimle gurur duyuyorsunuzdur.
Değerli okurlarım, aslında bir çocuğun eğitim hayatında onu etkileyecek 3 faktör vardır; aile, öğretmen ve kendisi. Aslında iş çocukta başlıyor, öğretmende devam ediyor ve ailede bitiyor. Bu dengeden birisi bozulduğu zaman olmuyor. Değerli veliler her şeyden önce birer insan yetiştirin, değerli öğretmenler ilk önce eğitim ve sonra öğretim gelir ve benim değerli arkadaşlarım bugün bu ülkede düzeltmek istediğiniz ne varsa onun için çalışın çabalayın, çünkü bizler bugünlerin yarınlarıyız, asla fikir ve düşüncelerimizi küçümsememeliyiz kurduğumuz hayallerimizi gerçekleştirmeliyiz, hepinize iyi tatiller hayat boyu başarılar diliyorum…